SEER : Duygusal İfade Simüle Eden Robot
SEER NEDİR?
SEER (Simülatif Duygusal İfade Robotu) modelleme, mekanizma, malzeme ve bilgi işlemin entegre tasarımı ile animasyon, canlılık ve etkileyiciliği geliştirmek için bakış ve duygusal yüz ifadeleri üreten bir animatronik insansı robottur. Robot, bir kamera sensörü tarafından algılanan kullanıcının hareketini, bakışlarını ve yüz ifadelerini simüle edebilir. Bu sistem kuklacılık, telepresence avatarı ve interaktif otomasyona uygulanabilir. Takayuki Todo tarafından geliştirilen bu robotu Research Gate üzerinden inceleyebilirsiniz.
ROBOT SOPHİA
Benzer bir robot olarak hepimizin yakından bildiği Sophia’yı örnek verebiliriz. SEER, insanın bütün hareketlerini algılayan ve bakışlarına karşılık verebilen bir kameraya sahiptir. Sadece göz temasıyla değil aynı zamanda başını sallayarak ve gözlerini, göz kapaklarını ve özellikle kaşlarını etkili ve anlamlı şekilde hareket ettirerek etkileşime girer. Kişi yaklaştıkça robotta gözlemlediğimiz hareketlerin yoğunluğu da orantılı olarak artar. Günümüzde ne kadar basit gözükse de hala tam anlamıyla başarıya ulaşamamış bu teknolojide bu gibi denemeler aslında bizi doğruya sürekli olarak yaklaştırıyor. Günümüzde kullandığımız bilgisayarın aslında Enigma adında, savaştaki mesajları çözmek amacıyla tasarlandığını bilmek bir şeylerin zamanla belki 50-100 yıl içerisinde gelişeceğini gösteriyor. Yapay zeka ve bu zekayı entegre ettiğimiz robotlar hakkında o kadar çok cahiliz ki, şu anlık sadece bunları ayrı ayrı komutlarla birleştiriyoruz.
PEKİ BİZ NEDEN YAPAY ZEKAYI İNSAN KADAR ZEKİ YAPAMIYORUZ?
Aslında çok basit bir kelime bu soruya mükemmel bir cevap veriyor. BİLİNÇ, evet tam anlamıyla bu. Bilinç, insanda farkındalığın, duygunun, bilginin, algının ve düşünmenin merkezi olarak kabul edildiği yetidir. Zihnin kendi içeriklerinin farkında olduğu, analiz ettiği, içe bakış yoluyla bilinen, duyumları, algıları ve anıları ihtiva eden bölümüdür. İşte biz bu yüzden yapay zekayı insan kadar zeki yapamıyoruz çünkü analiz ettiremiyoruz. Yapay zeka programı kodlarken verileri tek tek işlemek zorundayız. Bir eli ve işlevlerini programladığımızı düşünürsek eğer biz parmakları tanımlamazsak anlamaz yani parmaklarının farkına varmaz, varamaz. Yapay zeka algılayıp, tahmin edemiyor. Onun kümesi sadece bizim yarattığımız tanımlamalar içerisinde geçiyor. Yani bir şeyi tahmin edip, düşünemediği için bir insan olamıyor. Hissedemiyor ve farkedemiyor. Bunların hepsini tek tek tanımlasak bile, tüm verileri girsek bile analiz, bilinç ve tahmin güdüleri olmadan bir insan zekasında olması ne yazık ki en azından şuan için mümkün gözükmüyor. Zaman bize ileride gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini gösterecek.