Kitap

Hayatınıza Bir Değer Katabilecek Kitap Önerileri Ve Alıntılar

“Kitap içimizdeki donmuş denize karşı bir balta görevi görmeli.” der Franz Kafka. Kağıtlar üzerine yazılmış nice bilgelikler ve sonsuz hikayeler barındırır kitaplar. Bu yazımızda kalbinize ve zihninize dokunacağını düşündüğümüz kitap önerileri ve o kitaplardan alıntılar sergiledik. Umarız ki kitaplar hayatınızın hep bir köşesinde bulunur, sağlıcakla kalın.

Kaygılarımızın Kışı – John Steinbeck

kitap önerileri John Steinbeck Kaygılarımızın Kışı

Güç ve başarı ahlakın üstündedir, kınamanın da ötesinde. O halde demek ki ne yaptığınız değil, nasıl yaptığınız ve adını ne koyduğunuz önemli. İnsanın içinde, derinliklerinde bir denetleme mekanizması var mı; insanı durduran ya da cezalandıran bir mekanizma? Görünüşe göre yok. Sadece başarısızlık cezalandırılıyor. Aslında suçlu yakalanmadığı takdirde hiçbir suç işlemiş değildir.

İnsan her şeye alışıyor. Kıyıma, cenaze kaldırmaya, hatta idama bile; insan bir kere alıştıktan sonra işkence masasıyla kerpeten de yalnızca birer aletten ibarettir mutlaka.

Bana bir şey öğrettin – belki de üç şey, budala tavşanım benim. Üç şeye kimse asla inanmaz: gerçeğe, makul olana ve mantıklı olana. Servetimi kazanmak için gerekli parayı nereden bulacağımı biliyorum.

Acaba insanlar neden düşünecek vakitleri olmadığını söylüyor? Şahsen ben iki kat düşünebiliyorum. Sebzeleri tartmak, günü müşterilerle geçirmek, Mary’yle tartışmak ya da sevişmek, çocuklarla uğraşmak; bunların hiçbirinin ikinci ve her daim süren bir düşünce, merak ve varsayım katmanını engellemediğini görüyorum ben. Kuşkusuz bu herkes için geçerli olmalı. Belki düşünecek vakti bulamamak, düşünmek istememek anlamına geliyordur.

İnsanlar nakavt olmaz, yani daha doğrusu büyük şeylere karşı direnebilirler. Onları asıl öldüren aşınmadır; hafifçe dürtüklene dürtüklene başarısızlığa itilirler. Korkmaya yavaş yavaş başlarlar. Ben korkuyorum.

Hiçbir insan diğer insanları gerçekten anlamaz. Elinden en fazla, onları da kendisi gibi olduğunu varsaymak gelir.


Suç ve Ceza – Dostoyevski

kitap önerileri dostoyevski suç ve ceza

 Namuslu olmak sizi diğer insanlardan üstün yapmaz, övünme hakkını vermez, zaten herkes yaşadığı sürece namuslu olmak zorundadır.

Burada insanın en ağrına giden ne biliyor musun? Onların yalan söylemeleri değil; yalan her zaman bağışlanabilir; tatlı bir şeydir çünkü yalan, insanı önünde sonunda gerçeğe götürür. Burada insanın ağrına giden şey, onların yalan söylemeleri değil, söyledikleri yalana kendilerinin de inanmaları.

İnsan ne kadar isterse istesin, unutması olanaksızdır. Her şeyin, geçilmesi tehlikeli olan bir sınırı vardır. Bu sınır bir aşıldı mı artık geriye dönüş yoktur.

Biliyor musun, o sıralar durmadan kendime şunu sorardım: Neden böyle aptalım ben? Madem başkaları aptal ve ben onların aptal olduklarını kesin olarak biliyorum, öyleyse neden onlardan daha akıllı olmak istemiyorum? Sonra, herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini… İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini! Ya, böyle işte! Akılca ve ruhça kim sağlam ve güçlüyse, insanlara onun buyuracağını biliyorum artık! Kim daha yürekliyse, haklı olan da odur. Her şeyin içine tükürmekte, aldırmazlıkta en ileri gidenler, yasa koyucu olurlar. Herkesten daha gözü pek olan, herkesten daha haklıdır! Bugüne kadar böyle gelmiş, bu bundan sonrada böyle gidecek! Bu gerçeği ayırt edemeyenler kördür!

Ben yalanı severim! Yalan, insanların bütün öteki yaratıklara karşı biricik üstünlüğüdür! Yalan söylersin ve böylece gerçeğe ulaşırsın! Ben yalan söylediğim için insanım. Önceden on dört kez, hatta belki de yüz on dört kez yalan söylemeden hiçbir gerçeğe ulaşılmamıştır. Ve bu kendine göre onurlu bir iştir. Oysa biz yalanı bile kendimiz kıvıramayız! Bana bir yalan söyle, ama bu yalan senin olsun, senin uydurduğun bir şey olsun, alnından öpeyim! Kendine ait bir yalan, başkalarına ait gerçekleri tekrarlamaktan belki de daha iyidir. Birincisinde sen bir insansın, ikincisinde ise bir papağan! Biz şimdi neyiz? Biz şimdi ayrıcalıksız hepimiz, bilimde, gelişmede, düşüncede, buluşta, ülküde, istekte, liberalizmde, akılda, tecrübede, her şeyde, her şeyde, her şeyde daha kolej hazırlık sınıfındayız! Başkalarının aklıyla yetinmek hoşlarına gidiyor, alışmışlar bir kez!


Dorian Gray’in Portresi – Oscar Wilde

kitap önerileri dorian gray'in portresi oscar wilde

Geçici bir heves ile ömür boyu süren tutku arasındaki tek fark, geçici hevesin biraz daha uzun ömürlü olmasıdır.

Aradan ne kadar zaman geçtiğinin ne önemi var? sadece sığ kişilerin bir duygudan kurtulmak için senelere ihtiyacı olur.

Kadınlar yüreğimize sevgi tohumu ekip bize sevmeyi öğretir. Karşılığında bizden sevgi istemek de hakları.

Ah, gençliğiniz elinizdeyken değerini bilin. Günlerinizin altınlarını sıkıcı kişileri dinleyerek, ciğeri beş para etmeyenleri adam etmeye çalışarak boşa harcamayın: hayatınızı cahillere, adilere, kabalara adayarak yazık etmeyin. Yaşayın. İçinizdeki şahane ömrü sürün. Hiçbir şey boşa gitmesin. Her an yeni heyecanlar arayın. Hiçbir şeyden korkmayın.

Korkunç şeylerden söz etme. İnsan bir şeyden söz etmezse o olay asla gerçekleşmemiş demektir.

Şu çılgın var olma savaşında kalıcı bir şeye sahip olmak istiyoruz, dünyadaki yerimizi korumak gibi budalaca bir umutla kafalarımızı ne boş şeyler ve gerçeklerle dolduruyoruz.

 


Boğulmamak İçin – George Orwell

kitap önerileri boğulmamak için george orwell

Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?

Sanki muazzam bir makinenin esiri olmuş gibiydik. Kendi özgür irademizle hareket etmeyi aklımıza getirmediğimiz gibi direnmeye çalışalım diye bir düşüncemiz de yoktu.

Yapmak istediğimiz şeyleri yapamıyoruz. Hep çalıştığımız için değil. Sebep bizi sonu gelmez aptallıklara koşan içimizdeki şeytan. Her şeye vakit var ama yapmaya değer şeyler hariç.

Geçmişin de geleceğin de hiçbir öneminin olmadığını bildiğim halde bunları neden kafama takmıştım?

Aklınızda hangi düşünce olursa olsun, o an aynı şeyi bir milyon insanın daha düşündüğünden emin olabilirsiniz. Yine de hissettiğim şey buydu. Hepimizin alev almış bir gemide olduğunu bir tek ben biliyordum. Öbürlerinin başlarına gelecekten haberleri bile yoktu.

Geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz. Bana öyle geliyor ki on, yirmi yıl önce olmuş şeyleri düşünmeden geçirdiğiniz bir saat bile yoktur; ama yine de çoğu zaman geçmişin, bir tarih kitabındaki bir sürü bilgi gibi, öğrendiğimiz bir olgulsr kümesinde ibaret kalması dışında bir gerçekliği olmuyor. Derken rasgele bir görüntü, ses veya koku ama özellikle de koku sizi bir anda alıp götürüyor ve o zaman da geçmişi hatırlamakla kalmıyor, içine giriyorsunuz. O sırada bana da öyle olmuştu işte.


Ben, Kirke – Madeline Miller

kitap önerileri ben kirke

Görünenlerin pürüzsüz, tanıdık yüzü altında, dünyayı ikiye ayırmak üzere bekleyen başka bir yüz vardır.

Hayatta ne kadar canlı, ne kadar parlak olurlarsa olsunlar, ne harikalar yaratırlarsa yaratsınlar, sonunda toza ve dumana dönüyorlardı. Öte yandan, bütün önemsiz ve işe yaramaz tanrılar yıldızları söndürene dek parlak havayı emmeyi sürdürüyordu.

Daidalos’un tüm gücü dumana dönüştü. onun üstünde hiçbir hak iddia edemezdim, bunu biliyordum. ama yalnız bir yaşamda, bir başka ruhun sizinkinin yanına damladığı ender anlar vardır, yıldızların senede bir defa yeryüzüne sürünüp geçmesi gibi. Daidalos da benim için öyle bir takım yıldızdı.

Bu kadar basitti. İstiyorsun madem yapacağım. Mutlu olacaksan seninle geleceğim. Bir yüreğin çatladığı bir an var mıdır? Ama çatlak bir yürek yeterli değildi ve ben bunu bilecek kadar akıllanmıştım.


İçeriğimizi beğendiyseniz eğer şu yazılarımızı da okumanızı öneririz:

Fransa’dan İki Yaşam Hikayesi – Anlam Silsilesi

Müzik İçinde Bir Garip Rüya

 

Hakan ASLAN

Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü okumakta olan genç bir mühendis adayı olmakla birlikte dünyayı anlamlandırma çabası içinde olup araştırma hevesini yitirmeyen bir bireyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu