Editörün SeçimiKişisel Gelişim

Atatürk’ü Anlamak – Atatürkçü Düşünce Sistemi

“Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.”

Atatürkçü Düşünce Sistemi Nedir?

Atatürkçü düşünce sistemi Atatürk’ün düşüncelerini kapsayan bir dünya görüşüdür.

Türk toplumunda tam bir bağımsızlık anlayışı ile bilim ve aklın ağır bastığı bir toplum oluşturmak ve bu yoldan Türk milletine çağdaş medeniyet içinde sosyal ve tarihsel kişiliğini kaybetmeden hak ettiği yeri kazandıracak Atatürkün fikir ve düşüncelerini içeren temellerini Mustafa Kemal Atatürk’ün attığı görüşe Atatürkçülük denir.

Atatürk
Atatürk

“Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”

Modern devletlerde devletin üç temel görevi vardır. Bunlar; tam bağımsızlık, millî egemenlik ve millî birliği sağlamaktır. Atatürk, tam bağımsız, millî egemenliğe dayanan, millî birlik ve beraberliğe büyük önem veren bir devlet anlayışını hayata geçirmiştir. Atatürkçülük, devletin rejimi ve işleyişiyle ilgili gerçekçi düşünceleri ve uygulamaları kapsar.

 Atatürkçü düşünce sistemi, Türk milletinin köklü devlet geleneğini, çağın gereklerine göre daha da güçlendirmiştir. Atatürk, bir milletin yükselişi ve gerilemesini ekonomiyle bağlantılı görmüştür. “Yeni Türkiye’mizi lâyık olduğu seviyeye yükseltebilmek için mutlaka ekonomimize birinci derecede önem vermek zorundayız.” diyerek ekonominin önemini dile getirmiştir. Türk milletinin sosyal ihtiyaçlarını karşılamayı ve ekonomik alanda kalkınmasını sağlamayı hedef alması bu sistemin önemli bir özelliğidir.

Atatürk
Atatürk

“Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.”

Türk kültürü ve insanlığın binlerce yıllık yüksek değerleri olan, bağımsızlık, özgürlük, insan ve vatan sevgisi vardır. Atatürk, bu değerleri göz önünde bulundurarak, Osmanlı Devleti’nin yıkıntıları üzerinde millî bir devlet kurmuştur. Türk devletinin güçlenmesini ve halkın mutluluğunu sağlamak, ülke gerçeklerinden ayrılmamak, halka saygılı olmak Atatürkçü Düşünce Sistemi’nin başlıca gayeleridir. Devletimizin gelişip güçlenmesi ve her türlü tehlikeye karşı korunması için Atatürkçülüğün yaygınlaştırılıp benimsenmesi gerekir.

Atatürkçü Düşünce Sistemi Özellikleri

  • Atatürkçü düşüncenin en belirgin özelliği, aklın ve bilimin ışığında bir yön göstermesidir.
  • Atatürk ilkelerini dogma halinden kurtaran, dogmatizm’den uzaklaştıran özelliği, işte bu noktada toplanmaktadır.
  • Atatürkçü düşünceye göre Yaşamda en gerçek yol gösterici bilim ve tekniktir. Bilim ve tekniğin dışında yol gösterici aramak dalgınlıktır, bilgisizliktir, doğru yoldan sapmaktır.
  •  Bireysel bir düşünce değil, millî vicdandan, millî bilinçten kopup gelen, milletimizin ortak arzu ve eğilimlerinin simgesi olan bir düşüncedir.
Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk

“Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz, itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.”

Atatürkçü Düşünce Sistemi Ve Gençlik İlişkisi

Atatürk birçok sözünde, Cumhuriyeti siyasal iktidarlara değil de gençliğe emanet ettiğini beyan etmiştir. Bunun en temel sebepleri gençlerin yeniliklere açık bireyler olması, köklü değişikliklerden korkmamaları, daha iyi bir yarın umut etmeleridir.

Belli bir anlayış ile yaşamış olan kişiler, uyum göstermek için yeni çabalar gerektirecek köklü değişikliklerden korkmaya başlar. Yıllar geçtikçe toplumda iyi bir konuma gelinmesi ve elde edilen olanakların elden kaçırılmamak istenmesi bu tür bireyleri tutucu olmaya yönlendirir. Bu sebeple köklü değişiklikler yapmak için yeni bir nesile yani gençliğe ihtiyacımız olduğu en net gerçektir.

Genç, kendisi dışında henüz bir sorumluluk üstlenmemiştir. Davranışlarını ayarlarken ya da toplumda bazı köklü değişimlerden yana tutum takınırken, bir anlamda özgürdür. Gün geçtikçe artan sorumluluklar , ileriki yıllarda adımlarını çok daha dikkatle atmasına sebep olacaktır.

Her toplumsal hareket giderek kurumsallaşmaya ve dolayısıyla da uysallaşmaya, tutuculaşmaya yüz tutar. Oysa bu gençlik hareketleri için söz konusu değildir. Çünkü gençlik, sürekli yenilendiği için kurumsallaşamayacak, kalıplaşamayacak bir güçtür.

İşte tüm bu nedenlerden dolayı, gençler idealisttir. Cumhuriyetin de Atatürk tarafından gençlere emanet edilmesinde gençlerin bu “idealist” yönü ağır basmaktadır.

“Benden sonra, beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevî mirasçılarım olurlar.”

Daha Fazla Kişisel Gelişim İçerikleri İçin Kişisel Gelişim Kategorisini Takip Edebilirsiniz

İlginç Bilgiler İçin Instagram Sayfamızı Takip Edebilirsiniz

Yeni İçeriklerimize Kolayca Ulaşmak İçin Mobil Uygulamalarımızı İndirebilirsiniz

Kaynakça:

Berkay Babataş

Bilgisayar ve yazılım alanında kariyerimi yürütmekte olup InFreza.com’un Kurucusu ve geliştiricisiyim. Bununla birlikte teknoloji, sanat, bilim üzerine projeler üretmekte ve günümüz dünyasına katkıda bulunmak adına çalışmaktayım. Disiplinler arası sentezler üretip özgün tasarım ve fikirler oluşturmak, girişimcilik ve takım çalışmasında beceri; sahip olduğum spesifik özelliklerdir.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu