Bilim

Periyodik Tablonun Tarihçesi

Periyodik sistemin tarihçesine geçmeden öncelikle Periyodik sistem nedir ona bakmalıyız.

 Periyodik Sistem Nedir? 

Elementler atom numaralarının artışına göre arka arkaya sıralanırken benzer özellikte olanların alt alta getirilmesiyle oluşturulan tabloya (periyodik tablo) periyodik sistem denir.

 Periyodik Sistemdeki Periyot ve Grup Sayısı

Periyodik sistemdeki yatay satırlara periyot, düşey sütunlara ise grup adı verilir. Periyodik sistemde 7 periyot ve 18 grup bulunmaktadır.

Gruplar A ve B harfleri ile ve sayı ile gösterilirler. 8A ve 8B olmak üzere toplamda 16 grup vardır. Ancak 8B grubundan üç tane olduğundan toplam sütun sayısı 18’dir. A grubunun elementlerine baş grup (ana grup) elementleri denir.

İlk periyotta 2, ikinci ve üçüncü periyotta 8’er, dördüncü ve beşinci periyotta 18’şer, altıncı ve yedinci periyotta ise 32’şer element bulunur. Toplamda 118 element vardır.

Periyodik Tablonun Tarihçesi

Elementlerin deneysel olarak keşfedilmesi 1649 yılında Hennig Brand’ın fosforu bulmasıyla başlamıştır. Fosforu bulma hikayesi de çok ilginçtir. Hennig Brand insan vücudundan altın ayıklama çalışıyordu ve bunun sonucunda da altına en çok benzeyen şeyin idrar olduğunu fark etti. Ardından birçok idrar örneği topladı ve hepsini macun haline gelene kadar kaynattı sonrasında da macunu çok yüksek dereceye kadar ısıttı. En sonunda duman göründü ve malzeme parlak ve şiddetli biçimde yandı. Brand bilmeden idrardan fosforu izole etmişti.

1869 yılına kadar 63 element bulunmuştur.

  1. yüzyıl başlarında kimyasal analiz yöntemlerindeki gelişmeler yeni elementlerin bulunmasını ve bu elementler hakkında daha fazla bilgi edinilmesini sağlamıştır.

Tarihsel süreçte bilim insanları elementlerin yeni özelliklerini temel alarak çeşitli sınıflandırmalar yapmışlardır.

Antoine Lavoisier (1743 -1794)

Elementlerin benzer ve farklı özelliklerine göre sınıflandırmasını tarihte ilk yaptığı varsayılan bilim insanı Lavoisier’dir. 18. Yüzyılın sonlarına doğru o günlerde element olduğu varsayılan 33 farklı maddeyi metaller ve ametaller olarak sınıflandırmıştır. Ancak bu maddelerden bazılarının gelişen bilimsel süreç içerisinde element olmadığı, bileşik ya da karışımlar olduğu anlaşılmıştır.

Johann Wolfgang Döbereiner (1780 – 1849)

Benzer kimyasal özelliklere sahip olan elementleri atom kütlelerine göre üçerli gruplara ayırmıştır. Bu üçerli gruplar (Ca, Sr, Ba), (Cl, Br, I), (S, Se, Te) şeklindedir. Bu gruplandırmada ortadaki elementin atom kütlesi, diğer iki elementin atom kütlelerinin ortalamasına eşit olduğuna dikkat çekmiştir. Döbereiner sınıflandırması triadlar (üçlüler) kuralı olarak bilinir.

De Chancourtois (1820 – 1886)

Elementleri benzer fiziksel ve kimyasal özelliklerine göre sınıflandırarak ilk periyodik sistemi oluşturmuştur. De Chancourtois (Dö Şankortua), oksijenin atom kütlesinden yola çıkarak bir silindirin çevresini 16 birime bölmüştür. Sınıflandırdığı elementleri incelediğinde benzer özelliklerdeki elementlerin bu silindir üzerinde düşey satırlarda gruplandığını görmüştür.

John Newlands (1837 – 1898)

Yaptığı çalışmalar sonucunda benzer fiziksel özelliklerine göre elementleri 11 gruba ayırmıştır. Newlands elementleri atom kütlelerine göre sıraladığında her sekizinci elementin birinciyle, her dokuzuncu elementin ikinciye benzediğini ve bu ilişkinin bu şekilde devam ettiğini keşfetti. Newlands bu kuralı oktav (sekizli) kuralı olarak tanımladı.

 

Periyodik Sistem
Periyodik Sistem

Lothar Meyer (1830 – 1895)

Meyer ile Mendeleyev birbirlerinden habersiz olarak elementleri artan atom kütlelerine göre sıraladığında bazı özelliklerin tekrarlandığını görmüştür. Meyer, Mendeleyevle aynı şeyleri söylemiştir.

Dimitri Mendeleyev (1834 – 1907)

Mendeleyev, bir atomun tablodaki yerine göre özellikleri hakkında birçok bilgi söyleyebilirdi. Atomların artan atom ağırlıklarına göre sıralandıklarında belli özelliklerin tekrarlandığını görmüştür. Daha sonra o güne kadar bilinen 63 elementi artan atom kütlelerine göre sıralayarak bir periyodik sistem hazırlamıştır.

Mendeleyev’in periyodik tablosunda elementler 12 periyot (yatay sıra) ve sekiz sütun oluşturmak üzere yerleştirilmiştir.

Mendeleyev, hazırladığı periyodik sistemde bazı yerleri henüz keşfedilmemiş elementlerin olduğunu düşünerek boş bırakmıştır. Daha sonra bulunan Se, Ga, Ge elementleri tablodaki boşluklara yerleştirilmiştir. Mendeleyev “elementlerin özellikleri atom kütlelerinin periyodik fonksiyonudur” yorumunu ortaya koymuştur.

1955’te, UC Berkeley bilim adamları önceden keşfedilmemiş bir elementin 17 atomunu oluşturmayı başardı. Periyodik tabloda 101 numaralı boş bir alanı dolduran bu elemente 1963’te resmi olarak Mendelevyum adı verildi. 800’ün üzerinde Nobel ödülü almış bilim adamı var ancak yalnızca 15 bilim adamının ismi bir elemente verildi.

Henry Moseley (1887 – 1915)

Moseley, yaptığı çalışmalar sonucunda periyodik sistemde elementlerin atom kütlelerine göre değil, atom numarasına göre sıralanması gerektiğini belirtmiştir. Moseley, böylelikle Mendeleyev’in oluşturduğu periyodik sistemdeki sıralamanın yanlışlığını ortaya çıkarmıştır.

 

Berkay Babataş

Bilgisayar ve yazılım alanında kariyerimi yürütmekte olup InFreza.com’un Kurucusu ve geliştiricisiyim. Bununla birlikte teknoloji, sanat, bilim üzerine projeler üretmekte ve günümüz dünyasına katkıda bulunmak adına çalışmaktayım. Disiplinler arası sentezler üretip özgün tasarım ve fikirler oluşturmak, girişimcilik ve takım çalışmasında beceri; sahip olduğum spesifik özelliklerdir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu