Genel

Mansplaining nedir ?

Bu içeriğimizde sizler için Mansplaining ifadesinin anlamını ve kaynakçasını ele alacağız.

Mansplaining ifadesi kısaca “Bir kadına bir durumu küçümseyici, kibirli ve çoğunlukla yanlış veya aşırı basitleştirerek doğru anlaşılmayacak bir şekilde yorumlamak veya açıklamak” manasına gelmekte olan bir terimdir.

Mansplaining Kelimesinin Kaynakçası

Mansplaining ifadesi, Rebecca Solnit tarafından yazılan ve 13 Nisan 2008 tarihinde bir blog sayfasında yayımlanan “Erkekler Bana Bir Şeyleri Açıklıyor: Gerçekler Yollarına Çıkmadı” başlıklı bir makaleden esinlenilmiştir. Makalede Rebecca Solnit, bir eğlence partisinde bazı kitaplar yazdığını duyduğunu söylemekte olan bir adamla ilgili bir anekdot anlatmıştır. Son yayımladığı eseri olan Eadweard Muybridge hakkında konuşmaya başlamıştır, sohbet esnasındayken bu söylemin üzerine adam onun sözünü keserek “Bu yıl çıkan çok önemli Muybridge kitabını duyup duymadığını” sormuştur, söz konusu kitabın Solnit’in kitabı olabileceğini hiçbir şekilde düşünmeden (halbuki yazarı Solnit’ti). Solnit, denemesinde mansplaining kelimesini kullanmadı, ancak fenomeni “her kadının bildiği bir durum” olarak nitelendirdi.

Mansplaining nedir ?

Duruma İlişkin Bir Söyleniş

Derin düşünceler, ufka uzanan fikirler ve çığır açıcı keşifler onları bulmak için çabalayan zihinler tarafından elde edilir. Zihni aydınlatabilmek için tek unsur bilgi değildir, bununla birlikte erdem, saygı ve hoşgörü de gerekir. Ne zaman ki insan hoşgörüden noksan kalmıştır o zaman elinde yalnızca sönük bir mum vardır, ışık veremeyen ve böylelikle de bir anlamı kalmayan bir mum.

Günümüz dünyasında teknolojinin, dünya işleyişinin güncelliğine rağmen sosyokültürel yapılarımız hala demodeliğini insanların zihinlerinde sürdürmekte. Mansplaining ifadesi günümüzde kelime olarak pek fazla geçmiyor olsa da ifade ettiği düşünce ile aslında her gün karşılaşıyoruz. Hoşgörüden uzak zihinlerin, dünyada eril hakimiyet olduğuna inanan ve bu sebeple de kadınların yalnızca birer aracı görev gördüğünü düşünen insanların içlerine baktığınızda yalnızca bir korku görebilirsiniz; o da kibirlerinin ezileceği korkusudur.

Simone de Beauvoir’ın konuya ilişkin durumu özetler bir söylemi vardır; “Kadını götürüp mutfağa ya da süslenme odasına kapatıyor, sonra da ufkunun darlığına şaşıyoruz; kanatlarını kesiyoruz, sonra, uçamıyor diye yakınıyoruz.”

2010 yılında New York Times tarafından Mansplaining ifadesi yılın sözlerinden biri seçildi. American Dialect Society ise 2012 senesinde Mansplaining sözcüğünü “En yaratıcı” yeni sözcük olarak seçti. Umarız ki bu sözcüğün bir anlam ifade etmediği bir toplum oluşturabilmek için gerekli özveriyi göstermeyi ve cinsiyetin düşüncelere gölge düşürmediği bir dünya oluşturmayı amaç edinebiliriz.

Hakan ASLAN

Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü okumakta olan genç bir mühendis adayı olmakla birlikte dünyayı anlamlandırma çabası içinde olup araştırma hevesini yitirmeyen bir bireyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu