GirişimcilikKişisel GelişimSanat

Oyuncakların Geçmişi ve Geleceği

Barbie bebekler, oyuncak askerler, yarış arabaları ve legolar… Çocukluk yıllarının vazgeçilmezleri onlar, vakitlerimizi onlarla geçirir ve hayallerimizi onlarla süslerdik. Farkında olmasak da geleceğimize yön verdiler.

Bunu Amerika 1930’ların başında fark etti ve çocukların hayal gücüne uzayı yerleştirmek adına oyuncakları uzay konseptinde üretmeye başladı ve o dönemin çocukları 1960’ların astronotları olup Rusya ile verdiği uzay yarışında başabaş gitmesini sağladı.

Yıllar içerisinde oyuncak endüstrisi öyle bir gelişime uğradı ki;

1983 yılında şirketler, çocuklara yönelik pazarlama için 100 milyon dolar harcadı.

2006 yılında şirketler, 17 milyar dolar harcadı.

Günümüzde ise bu sayı çok daha fazla.

Oyuncak şirketlerinin şatafatlı reklamları, gösterişli oyuncakları çocukların gözünü alıyor ve onlara zamanlarını israf ettiriyordu. Nitekim ailelerin de isteği bu yöndeydi, çocuklarının bir şeylerle yalnızca meşgul olmasını sağlamak. Bu fikre kesinlikle karşı çıkan ve çocuklara karşı büyük bir hata yapıldığını düşünen bir oyuncak tasarımcısı ortaya çıktı 2006 yılında, Cas Holman.

İlk ürettiği oyuncak Geemo, 2006 yılında New York’daki MoMA Tasarım Mağazasında yer aldı.

Mıknatıslı 3 birleşim noktası bulunan esnek parçalar

Oyuncak büyük bir ses getirdi ve ödüller aldı ancak şirketler tarafından ürün anlaşılamadı. Bu durum Cas’i biraz hayalkırıklığına uğratmış olsa da onun için artık bir şirket kurma vakti gelmişti. Aynı sene Heroes Will Rise (Kahramanlar yükselecek) isimli şirketini kurdu ve kendisiyle benzer düşünen arkadaşlarıyla birlikte tasarımlarına başladılar. ”Easy is boring” (Kolay olan sıkıcıdır) anlayışını benimsediler. Bir sonraki oyuncakları ise Rigamajig oldu.

İnşaat aletlerinden oluşan bir yapı oluşturma bütünü.

”Onu abartılı bir inşaat artığı yığını gibi düşünüyorum. Çok fazla parçası var. Tahtaları vidaları ve somunları, köşe parçaları, kancaları ve bir de makarası var.”

Cas Holman ve arkadaşlarının ”ucu açık oyuncaklar”ı öğretmenler ve çocuklardan iyi yorumlar aldı. Çocukların hayalgücünü kısıtlamıyor aksine onları kendi oyunlarını oluşturmaya ve kendi kurallarını koymaya teşvik ediyordu. Rigamajig, onlarca parçası ve her birinin bir diğeriyle bağlantı kurabiliyor olması nedeniye çok opsiyonlu düşünmeye itiyordu çocukları.

Aynı zamanda sanat fakültesinde eğitim veren Cas Holman, her gün öğrencileriyle bir etkinlik yapıyor. Name by function (İşlevine göre isim) adlı bu etkinliğin amacını şöyle anlatıyor Cas: ”Bir fincan tasarlayalım yerine, su taşımanın bir yolunu tasarlayalım diyorduk.” Böylelikle sınırları ortadan kaldırıyorlar ve yaratıcı süreci öne çıkarıyorlar.

Çocuklar meraklıdır, dünyayla etkileşime girmek isterler ve onlara açık uçlu oyuncaklar verince daha mutlu olurlar. Cas ve arkadaşları Çin ve Amerika’daki okullarla işbirliği yapıp daha çok çocuğu değişime açık oyuncaklarıyla tanıştırıyor ve geleceğin okullarında çocukların hayalgücünü daha aktif ve geniş bir perspektifle kullanmasına vesile oluyor.

anji play

”Oyun, yemek, hava, su kadar temel bir şey… Hayatta kalmak için gereken bütün şeyler gibi. Oyun terapidir, beynimizi çalıştırır ve bedenimizle zihnimiz arasındaki uyumu sağlar.”

Cas ve ekibine Çocukların dünyasına değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyor ve benzer çalışmaların bizim ülkemizde de olmasını umuyoruz.

 

 

Hakan ASLAN

Doğuş Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü okumakta olan genç bir mühendis adayı olmakla birlikte dünyayı anlamlandırma çabası içinde olup araştırma hevesini yitirmeyen bir bireyim.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu