Bugün Ne Öğrendin?
Hayat her anıyla öğrenmektir, değişmektir ve gelişmektir. Bu döngüde kalmak zorundayız, yaşamımızın bir değeri veya bir anlamı olmasını istiyorsak. Hiçbirimiz bu dünyaya yalnızca yaşayıp ölmek için gelmedik. Her birimiz içlerimizde keşfedilmeyi bekleyen ışık parçacıklarına sahibiz. Ancak onları bularak karanlığımızı aydınlatabilir ve geleceğimize ışık tutabiliriz.
”’Dünyaya nasıl göründüğümü bilmiyorum, ama ben kendimi yalnızca deniz kıyısında oynayan bir çocuk olarak görüyorum; ben ara sıra olağandan daha düzgün bir çakıl taşı ya da daha güzel bir deniz kabuğu bulmakla oyalanırken, büyük doğruluk okyanusu önümde keşfedilmemiş duruyor.” der Isaac Newton.
Her birimiz sonsuz yaşam sürecinde birer noktayız. Yaşadıklarımız ve öğrendiklerimiz ile bu noktayı genişletiriz. Genişlettikçe daha fazla noktaya dokunmaya başlar, onları etkileriz. Güzel yanı da buradadır işte; öğrendikçe, öğretmek.
Sonsuz yaşamın sırrı da burada saklıdır, öldükten yıllar sonra bile yaptıklarının etkisi altında yaşayan milyonlarca insanın olması. Her birimiz sonsuz yaşamı bencilce arzularız, ancak gerçek erdem sahipleri bunun cömertçe bir eylemle gerçekleşebileceğini bilirler, yani öğretmekle.
Yaşama dair bir şiir
İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için, sevmekten korkuyor.
Sevilmekten korkuyor, kendisini sevilmeye layık görmediği için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Duygularını ifade etmekten korkuyor, reddedilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğinin kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor aslında yaşamayı bilmediği için.
William Shakespeare